martes, 14 de noviembre de 2006

Mutluluk

Bir zamanlar bir blog'um vardı hosting programları yüzünden yandı bitti kül oldu :) Sonra o blogtan kalma yazılardan biri olan bu yazıyı yoğun uğraşlar sonucu bulunca çok mutlu oldum. Orjinal tarihi ile yayınlıyorum. O tarihte Elazığ / Arıcak'ta sobalı bir evde kışın henüz ilk soğuklarını hissediyordum.





Bazı insanlar hayatları boyunca mutluluğu arar, bazıları da hayatlarının her anında mutlu olmayı becerirler. Becerirler dedim çünkü sabah gözlerimi açıp akşam yatana kadar pek çok şey bizi üzebilir veya mutlu edebilir, bu normaldir. Mesela sabahleyin evden çıktıktan sonra çok sevidiğimiz birini görmek ve selamlaşmak bizi mutlu ederken hemen ardından aldığımız bir telefon haberi bizi üzebilir, günün ilerleyen saatlerinde yorgunluk üzerine içilen bir çay da bizi mutlu edebilir tekrar. Eve dönüş çilesi bizi üzerken, eve varış ve güzel bir akşam yemeği bizi mutlu edebilr. Hayata böyle bakarsak sanırım mutluluğun peşinden koşmayı bırakabiliriz. Çünkü mutluluk da hüzün de hayatımızın vazgeçilmezi.

İzlediğimiz ve okuduğumuz yayınlar bizi sürekli bir mutluluğun arayışında olmaya kanalize ediyor. Zaten insanın doyumsuz bir arzu içinde olduğu herkes tarafından kabul edilir. Öyleyse madem doyumsuzluk var o zaman, bu şekilde bahsedilen , mutluluk asla yok! Ayrıca bu anlayış mutluluğu paraya endeksler. Yani paran varsa, iyi araban varsa, güzel bir evin varsa, doğalgazın varsa, Home Theatre'ın varsa, vs.. ancak mutlu olabilirsin.

Uzun süredir giymediğim bir pantalonu giydiğimde cebinde bulduğum üç lira beni çok mutlu edecekken, zengin birisi için bu önemsiz bir durumdur. Öyleyse mutluluk görecelidir. Madem göreceli demek ki insan kendisini biraz zorlarsa her zaman ve her yerde yeteri kadar mutluluğa ulaşabilir.

Vakt-i zamanında para sorunu olmayan bir zat'ın sadece kendisi için güzel haberlerden bahseden "Pembe Gazete" namlı bir gazete bastırdığını belirtirler. Eee bu da bir yöntem...



Beni şimdi mutlu eden şey ise uzun süredir uğraşıpda yakamadığım sobamın sonunda yanması ve yanarken çıkardığı o huzur dolu ses...