viernes, 10 de diciembre de 2010

Sabır, inanç ve lale

Lale'ler yılın belli döneminde çiçek açıp güzelliğine hayran bırakan çiçeklerdir. İstanbul'da da son zamanlarda Nisan ayında oluşturdukları renk cümbüşü ile insana enerji verir hale geldiler. Lakin dedim ya sadece belli bir dönem açarlar. Sonra solar, daha sonra da kururlar, öyle ki kalan kısmı kırıp atmak 2 yaşındaki bir çocuk için bile zor olmaz. Ondan geriye sadece bir soğan kalır. Hiç bir şeye benzemeyen bu soğan, o güzel çiçekten yine hiç bir şey anımsatmaz. Elinde soğanla kalan lale sahibi inancını umudunu kaybedip soğanı atar genelde.
Elinde soğanı tutup da söylendiği üzere bir kere daha açacağını düşünen insanlar pek azdır. Dibinde soğan olan boş görünümlü saksıyı sularken, lalenin bir gün açacağını söylerken, pek çok alaya alınma durumuyla da karşı karşıya kalabilir bu sabırlı lale sahibi.
Geçmişte bir şeyi yapmaya karar verip de bu alay etmeler yüzünden kararından vazgeçen ama sonrasında da pişman olan insanlara, özellikle de yaşlı insanlara rastlarız. Onların bu feveranı bize bir şeyler anlatmalı.
Geçen hafta o boş saksıdan çıkan laleyi görünce ben bile şaşırdım. Demek ki insan ümitle, hayal arasındaki çizgide dolaşırken her iki tarafa da kayabiliyor. Bundan sonra bu lale açmasa da olur, şimdi toprağın içinden kafasını dışarı çıkardı ya o bile yeter bana.
Ayrıca geçen sene açmamıştı bu sarı lale, açar gibi yaptı ama açmadı. Kim bilir belki bir şeyler söylemek istiyordu lisan-ı haliyle :)
Bu lale büyümeye devam ettikçe yeni fotoğraflarını eklemeyi planlıyorum, artık kısmet :)
Ve o yandakiler, otlardan bahsediyorum. Onları da bilerek koparmadım, onlar da pek çok şey anlatıyor, ama herkese farklı hikayeler...






Fotoğrafları aynı açıdan çekecek fotoğrafçılık bilgisine sahip olmadığım için büyüme miktarı ne kadar belli oluyor bilmiyorum ama, büyüyor işte :)









Biraz daha büyümüş, zamanın geçişini bir çiçek bile anlatıyor kendince, ama insanoğlu pek anlamak istemiyor. Kim bilir daha neler anlatıyor ya da kim neler anlıyor. Neyin kim için ne ifade ettiğini bilmemek ne kadar şayan-ı dikkat...










Ve Lale filizlendi. Acaba olur mu olmaz mı derken birden, bir sabah muhterem lale, bir sürpriz yaptı sağolsun iyi de yaptı. Bakalım bundan sonra neler olacak.









Derken Lale bir daha ileri gitti. Lale filizi iyice kendini belli etmeye başladı. Rengini de hafif hafif belli etmeye başladı. Geçen sene de böyleydi kereta lakin açmamıştı bir türlü. Ya Nasip diyeceğiz tabi ki...
Bir de bu Filiz uzadıkça ve kendini gösterdikçe etrafında onun o noktalara gelmesi için uzun zamandır var olan yaprakların kenara yavaş yavaş çekilmesini nasıl yorumlasam bilemiyorum. Ama sonunda "bayrak yarışı" olarak değerlendirmek en makulü gibi gözüktü...