sábado, 21 de abril de 2012

Bosna Hersek 1 (Ülke, başkent ve yemekler)


Bosna-Herek'i ne 3 günde gezmek mümkün ne de kısa bir yazı ile anlatmak. Lakin ben yine de hiç bir şey yapmamaktansa 3 günlük gezinin kısa bir yazısının yazılması kanaatine vardım. Üstteki resimde görülen şehirlerden sadece Başken Saraybosna ve Mostar'ı ziyaret ettik. Aslında Saraybosna isminin de sonradan bizim tarafımızdan (nedense(!)) değiştiğini asıl isminin dağlar arasındaki geniş ovayı gören Fatih Sultan Mehmet'in buraya saray yaptırma niyetine müteakip vezirinin o zaman ismi de Sarayova (Sarajevo) olsun demesiyle ortaya çıktığını öğrendik.

Bosna-Hersek'e gitmekle hani şu balkanlardan gelen soğuk hava kitlesi vardır ya, işte onun geldiği yere de gitmiş olduk. Zaten halen daha 1984'te yapılan Kış Olimpiyatlarına atfen olimpiyat şehri olarak anılıyor bu şehir. Etrafındaki dağlar ve o dağların savaştaki aldığı konumunda enteresan hikayeleri var. Dediğim gibi her şeyi anlatmak hem zor, hem yazıyı sıkıcılaştırır hem de gitme isteğini azaltabilir nasıl olsa her şeyi anladık diye :)

1984'de dediğimiz gibi bütün dünyanın gözünü çevirdiği, Doğu Alman Katarina Witt'i izlediği bu şehrin çok değil 6 yıl sonra savaşın da başkenti olacağı kimin aklına gelirdi. Ancak belki Tito ölürse bu ülkeye ne olur diye düşünen insanlar tahayyül etmiş olabilir. Tito'dan bahsetmişken burada Bosna tarihinden, uzun Osmanlı, kısa 40 Yıllık Avusturya-Macaristan döneminden, Faşist dönemden ve Tito'dan pek bahsetmeyeceğim. Merak edenler wikipedia'ya bakabilir. Ama zaman zaman bu dönemlere atıflar olabilir.



Ülkenin ilginç bir idaresi var. Dayton anlaşmasının sonucu olarak 3'lü Cumhurbaşkanlığı sistemi bir yana 450 bakan bulunan Bosna-Hersek’te milletvekili sayısı Avrupa Parlamento’sundaki vekillerin sayısına yakın. 16 parlamento, 13 hükümet ve 10 kanton bulunmakta bu küçük ülkede. Başkent Saraybosna’daki 21 katlı parlamento binası ise artık bu ‘büyük’ yükü kaldıramaz hale geldiğini söylüyorlar. Yani sokakta karşılaştığınız her 6 kişiden biri bakan olabilir başkentte. Zaten milletvekilleri de buradaki muhtarlar gibidir. Buna ilaveten bu 3 Cumhurbaşkanı ortak karar alsa bile Avrupa Birliğindeki sorumlu onay vermedikçe bir anlamı da olmuyor.

Ülke nüfusunun %50'si Boşnak, %35'i Sırp ve %15'i ise Hırvat. Sırbistan tarafına doğru gidildikçe Sırp nüfus, mesela Mostar gibi Hırvat tarafına gidildikçe Hırvat nüfus artıyor. Buna mukabil diğer eski Yugoslav(slavca'da aşağı slavya demek) ülkelerinde de Boşnaklar ve Türkler bulunmakta. Sırbistan'dan bağımsızlığını elde eden Kosova'daki Türk ve Arnavutlar malum. Bunun dışında Bosna Hersek'de zannedilen Yeni Pazar, Sırbistan'daki çoğunluğu Müslüman olan Sancak bölgesinin başkenti.


Sarayova ( Saraybosna / Sarajevo)




Gelelim şehre, şehrin merkezine giderken modern bir Avrupa şehir görüntüsünü tam olarak vermediğini ama çok da düzensiz bir yer olmadığını görüyoruz. Her yerde tramvaylar ve bir kaç büyük bina görüyoruz. Tramvaylar Avusturya-Macaristan döneminden kalma. Ama buraya ilk raylı sistemi, şehir için tren sistemi ile Osmanlı getirmiş. Zaten Osmanlı'nın Anadolu'ya yapmadığı yatırımı uzak illerine yaptığını duyardık.




Şehir Merkezi ve Doğu - Batı Meselesi





Şehrin merkezinde ise Başçarşı zaten herkesin malumu olan yer. Burada da sebil çeşmesi buluşma noktası. Oldukça küçük olan bu yerin, büyük kısmını Avusturya-Macaristan döneminde yaktıklarını, sonra da madem yandı deyip, batı kısmına Alman mimarisiyle yeni bulvar ilave ettiklerini gördük, en azından belki de halkı ürkütmemek için camilere ilişmemişler o bölgede. Alttaki resimlerde belki de bütün dünyayı şekillendiren doğu-batı ayrımının Sarayova'daki misal-i musağğarını görebilirsiniz.
Doğu ile batıyı ayıran çizgi. Siyah yer taşları Batı, sarılar ise Doğu kısmını gösteriyor
Taşların olduğu yerden bakınca batı kısmı. Yürüdükçe İstiklâl caddesi edası veriyor. Almanlar işte...
Aynı noktadan doğu kısmı.

Batı kısmında köşeli yapısıyla Katolik yani Hırvat Kilisesi olduğunu anladığımız bu yer, savaşta Fatih Sultan Mehmet'in 1463'deki ahidnamesinden (eski yazı ile) dolayı korunan onlarca Sırp ve Hırvat kilisesinden biri. Yalnız bunun önün Kırmızı dikdörtgen vardı yerde. Anlamı burada nöbet tutan askerler şehit oldu!

Batı tarafına kalan bir cami.

Şehir merkezinin önemli yeri Gazi Hüsrev Paşa Camii, kütüphanesi ve vakfı tabi ki. Ayrıca bir diğer önemli kişi Murat Bey'in kabri de yine burada. Bu caminin vakıf faaliyetleri ile 4 dükkan olarak başlayan çarşı zamanında 1200 dükkana erişmiş ancak yangın sonrası büyük oranda azalmış. Vakıf faaliyetlerini kesintisiz sürdürerek halen daha pek çok öğrenciye faydalı oluyor. Bu caminin imamı olmak için Avrupa'da okuma anlamında derece yapmak ve bu medreseden mezun olma şartı var. Müezzinler bu camide ezanı minareden okuyorlar. Şavaşta da snijperların gölgesinde devam eden bu gelenek hiç durmamış. Cami büyük ölçüde hasar görse de hafızların Kur'an okumasına ve namazlara da hiç ara verilmemiş.
Müezzinin Snijper kurşunlarına rağmen canlı ezan okuduğu minare.
Ezani saati gösteren saat kulesi.




Fatih Camii'nin hikayesi ise ilginç. Zira Fatih Sırbısitan'a kadar gelip geri döner ve 1461'de Trabzon'u fetheder. Bundan dolayı Bosna'yı fethetmesi 1463'ü bulsa da Bosna halkı Fatih'in oraya geleceğini tahmin ettikleri için, henüz Müslüman olmadıkları halde bu camiyi fetihten 6 yıl evvel yaparlar. Fatih'te fetihten sonra burada ordusuna Cuma namazını kıldırır. Namazı izleyen binlerce Boşnak'ta Müslüman olmaya karar verirler. Ancak Boşnakları diğer slavlardan ayıran bu ikrar değildi. Zaten farklı bir Hıristiyan mezhebine sahiptiler.




Yemekler

Yurt dışında damak tadımıza yakın bir yer var mıdır diye merak edilir. Bosna için böyle yakın ifadesi kullanmak bile fazla olabilir. Neredeyse aynı çünkü, hatta bazıları daha iyi diyebiliriz. Rehberimize göre İnegöl köftesinin atası da Boşnak köftesi.

Karışık Osmanlı sulu yemekleri (Bamya, Tas Kebap, Sarma(bol pirinçli değil, bol etli :)), Soğan Dolması, yanında limonata ve sonrasında Sütlaç)
Tavuk çorbası.
Bosna kahvesi.
Mostar'da nehrin kaynağından Alabalık. Pek balık sevmeyen biri olarak beğendim.
Balığı beklerken bu salata dünyanın en güzel yemeği gibi gelebilir aç iseniz :)
Mostar köprüsü ve dondurma :)
Börekçinin vitrini.
Boşnak böreği bol porsiyon ve tabii kaymakla.
Cevapçı yani Köfteci.(j'ler y okunur)
Pide arası bol porsiyonlu köfte, ve tabi ki yine kaymaklı.

Mostar'ı ve savaş izlerini daha sonra eklemeyi planlıyorum.